15 Temmuz 2010 Perşembe

Saman kağıdı, eskilerden...

Şu saatte uyumamış olmayı seviyorum.. 

Bana geçen yazı hatırlatıyor.

Bir zamanlar konuşurduk senle şu saatlere kadar. 

Önce msnden kamera açardık birbirimize. 

Sen heyecandan şapşal şapşal hareketler yapardın. 

Ben seni nasıl sevdiğimi anlatırdım, 

Sen yeşil elma rules! yazardın iletine. 

Ne çok 5.44ler görmüştük seninle.. 

Güneşin batışı kadar

Doğuşunun da anlamlı olabileceğini

Sende öğrenmiştim ben. 

Güneştim. 

Her güneş doğuşunda ayrı bi heyecanla mesaj atardık birbirimize.. 

5.44! 

Geçen msnde hala seni engellemediğimi ya da silmediğimi farkettim. 

Tesadüfen açtın 

O kullanmayı pek sevmediğin ama benim için kullandığın msnini. 

Bayadır girmiyordun. 

Sahi nooldu benden sonra? 

Beni öylece bıraktığında elimde telefon

Kafamda bin bir soru ne yaptın koskoca bir sene?

 

Ahh özlettin kendini çocuk. 

Nerelerdesin? 

En son Profestivalde tanımamıştın beni gözlerimin içine bakıp.. 

Doğru muyum?

Hiç yorum yok: